pencereden disari
aksam onbir gibi ataturk havalimanina dogru alcalmaya basliyor prag’dan kalkan ucagimiz. bazilari hic orali olmazken, bazilari da kendilerine hafif bir ceki duzen verdikten sonra bakislarini pencerelere dogru yoneltiyor. gorus mesafem icinde olan kisilerden üçü pencerelerden yana karar kiliyor. isin ilginc yani, yanlizca bu üç insanin ucus suresi boyunca gazete okumus olmasi. gazete okumak ve pencereden disari bakmak.... ikisi de disarida olup bitenlerden haberdar olma zorunlulugu hisseden bir kitleye hitap etmiyor mu?