trivialities

Radio: "Every season has an end..."

A Mathematician: What a deep insight, isn't it? Of course not! What the hell was I expecting from a piece of pop lyrics anyway... How come a song with such silly lyrics be considered beautiful?

Another Mathematician: You seem to forget that all of mathematics is a large body of tautologies. Proofs may be long, convoluted, tricky or hard. But at the end of the day they are nothing but demonstrations of the fact that some statements are tautologies.

So why be surprised when common people celebrate life's trivialities? We mathematicians too celebrate trivialities!

For some reason tautologies are beautiful. For some reason they have the power to unify people and resonate across barriers.

In some sense, trivialities are the only thing we can hold onto. All of our beliefs will sooner or later be challenged, improved upon or even discarded. But trivialities will stay... They will perpetuate because they simply "are".

There in lies a profound, bottomless source of religious fervour and aesthetic appreciation.

içselleştirmek vs anlamak

"Artık onu daha iyi anlıyorum" lafı bir uydurmadır. Karşınızdaki kişiyi daha iyi anladığınızı zannetmeniz aranızda geçen aktivitelerin sayısının, uzunluğunun ve yoğunluğunun artışından ileri gelmektedir. Bu bir nevi o insana daha alıştığınız anlamına gelir.

İnsanoğlunun en zayıf yönü içselleştirdiği şeyleri daha iyi anladığını zannetmesidir.

Bu gözlem daha da genellenir ise, çoğu bilim diye sıfatlandırılmış akademik alanların aslında sadece "yeni alışılagelinenler" listeleri oldukları açıkça görülecektir. Daha iyi tanımak derivasyon yapabilmeyi gerektirir.

içi boş zenginlikler

Günümüzde çok fazla kelimenin içi boşaltılmıştır. Sanmayın ki bu kelimeler doğduklarında içleri doluydu.

Örneğin "aşk" kelimesini ele alalım. Açıklanmak istenen fenomen son derece karmaşık. Dolayısıyla bu isimlendirme baştan hatalı. Bu hata edebiyatçılar aracılığıyla hemen üretken bir etkene dönüşüverir. İyi edebiyatçı, basit isimlendirmeler sonucu ulaştığımız temelleri sağlam kelimeler arasında çeşitli bağlar kurarak bu içi boş kelimeleri bir nebze doldurabilir.

Sonuç: Aşk kelimesinin edebi açıdan zenginliği içinin tamamen boş olmasından kaynaklanır.

cahil fikirler

Cahillerin beyan ettikleri fikirlerin kaynağını (hangi kişiden veya kitaptan geldiğini) anlamak kolaydır. Neden?

  • Okuduklarını ve duyduklarını içselleştirmeyi, sonra da kendilerine has bir biçimde sunmasını beceremezler.
  • Farklı bakış açılarıyla karşılaşmadıkları için yarattıkları fikir harmanı zengin bir harman değildir ve dolayısıyla bu harmanın kaynaklarını deşifre etmek için çok da kitap karıştırmak gerekmez.

Eğitimli adamın fikirlerinin kaynağını kestirmek ise zordur. Bu yüzden kendine has bir havası vardır. Fakat bu demek değildir ki fikirleri cahilinkine oranla daha özgündür. Genelde var olan tek ekstra şey kafa karışıklığıdır.