zeitgeist and science

There is a lot of room for speculation and bias in science. What is ruled out by experiments is much smaller compared to what is being written and talked about. 

Scientists, just like everyone else, are moved by the spirit of their times. Hence the reason why we see swings in the generally accepted interpretations of complex hot topics. 

For instance, when the future looks bleak and unpredictable, we lean towards non-deterministic theories that bar us from making accurate predictions. (That is essentially why non-deterministic interpretations of quantum physics were considered to be philosophically more sound than their deterministic counter parts.) In such times, we also start believing that nature plays a greater role than nurture in human development.

hopeless climate

For all misantrophes out there, here are some reasons to be hopeless about the climate change initiatives. (This is a very belated post sitting in my drafts.)

- It may be too late to take action. Tipping point may be long gone.

- A rescue plan in terms of a drastic shift in global energy policy may be impossible to execute. Monitoring may be hard. Nations may pretend to commit but in reality defect. For economic reasons, developing nations may choose to go through their own industrialisation periods by burning cheap coal. They may justify this behaviour by pointing out that the carbon dioxide built-up is essentially due to developed nations' accumulated past carbon emissions.

- In every drastic change there are winners and losers. Perhaps the climate change will turn Europe into a desert, but middle Asia into a fertile land. This unevenness makes it even harder to cooperate.

- Major policy shifts may entail harsh economic consequences today, and the losses experienced by the current generation may be greater than the discounted value of gains experienced by the future ones.

resting as scanning

Your mind never rests. (That is essentially why you can experience eureka moments in the unlikeliest places.)  In fact, counter intuitively, the only time your mind (kind of) rests is when you are extremely focused on something. Of course, even in that state, minimality of the level of activity is determined by the nature of what is being focused on. 

For decades, scientists had known that the brain’s “background” activity consumed the lion’s share of its energy. Difficult tasks like pattern recognition or arithmetic, in fact, only increased the brain’s energy consumption by a few percent. This suggested that by ignoring the background activity, neurologists might be overlooking something crucial. “When you do that,” Raichle explains, “most of the brain’s activities end up on the cutting room floor.”
In 2001, Raichle and his colleagues published a seminal paper that defined a “default mode” of brain function—situated in the prefrontal cortex, active in cognitive actions—implying a “resting” brain is perpetually active, gathering and evaluating information. Focused attention, in fact, curtails this scanning activity. The default mode, Raichle and company argued, has “rather obvious evolutionary significance.” Detecting predators, for example, should happen automatically, and not require additional intention and energy.
Daniel A. Gross - This is Your Brain on Silence
 
Evidently, what we perceive as “paying attention” to something originates, at the cellular level, in the synchronized firing of a group of neurons, whose rhythmic electrical activity rises above the background chatter of the vast neuronal crowd. Or, as Desimone once put it, “This synchronized chanting allows the relevant information to be ‘heard’ more efficiently by other brain regions.”
Alan Lightman - Attention

taze bokun farkı

Cihangir kaldırımları kedi-köpek boklarıyla doludur. Yere bakarak yürür, kendi çapınızda optimizasyon yaparsınız. Hem taze boklardan, hem de kısa bir süre önce üzerlerine basılmış, yayılmış ve yer yer görünmez hale gelmiş olanlardan kaçınmaya çalışırsınız. 

Sonra acı gerçeği farkedersiniz... Yürüdüğünüz kaldırımın her bir noktasına daha önce defalarca kez sıçılmıştır. Kaldırımın tümü mikrop içindedir ve pislikten gerçek anlamda kaçmanıza imkan yoktur. Tazelik parametresi üzerinden yaptığınız optimizasyon ise tamamen yüzeyseldir.

Aslında hayatın kendisi de taze boklardan kaçmaktan ibaret değil midir? Bizden önceki jenerasyonların içine sıçtığı şeyler topluca kötü şartlar diye anılır. Bu bokların izleri artık silinmiştir. Yapabileceğimiz manevralar sadece taze boklardan kaçınabilmekle sınırlıdır.

iş adamları, yazarlık ve kellik

Nasıl başarılı olduğunu kaleme almayı hayal eden iş adamı bunu paylaşımcılığından değil, egosundan ötürü ister. Olağanüstü başarılar, olağan başarılardan çok farklıdır. Replike edilemezler ve herhangi bir metoda dayandırılamazlar. (Dayandırılabilselerdi, bu metodlar herkes tarafından kullanılır ve getirdikleri başarı da olağanlaşırdı.)  Tabi yazarlığa soyunan iş adamı bu gerçeği kesinlikle kabul etmez. Başarısı kendisinden ötürüdür ve o artık sırlarını bütün dünya ile paylaşmaya hazırdır. Bize sadece onun hikayesini dinlemek ve dersler çıkarmak düşer.

Saçlarını kazıtıp kel dolaşan iş adamları sizi aldatmasın. Dış görünüşlerine önem vermeyen kişiler saçlarını kısa kestirir, sıfırlamaz. Cillopluk pratik değildir, ciddi bakım gerektirir. Ayrıca yarı kellik ve beyaz saç gibi büyük egolara yakışmayacak detayları da çaktırmadan örtbas eder.

güven problemi

Güven problemi olan insanlar şüpheciliklerinden ötürü yırtıcı, garantici ve bencil bir tavır takınırlar. Böylece iş dünyasındaki partnerliklerin yolda parçalanma riskini artırırlar. Parçalanma anında ise "Ben size demiştim." sözünü yapıştırırlar ve güven problemleri daha da kötüleşir.

Toplumlar da benzer bir girdaptan ötürü dağılabilirler. Mesela Türkiye'de Silikon Vadisi'ne benzer bir ekosistemin yaratılamamasının en önemli sebebi güven ve paylaşımcılık eksikliğidir.